25 Ekim 2013 Cuma

Teyzeler

Bu başlıklı bir yazı zaten vardı aklımda
Hülyacıım'ın facebook durum paylaşımı bana pas oldu
Ben de hem onun durumuna yorum yazdım hem "Teyzeler" yazısını aradan çıkardım

Şöyle ki!

" ne teyzeler" demişsin ya
bu yazı vardı içimde
"teyzeler" başlıklı yazı yani

bende farklı oluyor ama teyzeler ve amcalar (ama özellikle teyzeler) ile muhabbet
sandviç vermem sohbet başlatmam gerekmiyor
orada bulunuyor olmam kafi
artık yüzümden mi birşey görüyorlar
ye değneğim ye durumu mu bilmiyorum
ama birden bana dualar okumaya, tütütü nazarlardan koruma sıvısı salgılamaya başlıyorlar
artık bu yaşıma gelmiş olmanın da engin tecrübesi ile ilk zamanlarda olduğu gibi şaşırıp yerimden de zıplamıyorum üstelik
daha evvelsi gün oldu
tek yaptığım dişçiden eve dönerken minibüse binmek
üstelik dişçi sen ve burcu'yu aldığım fizik tedavi merkezinin tam karşısı
minibüse sizinle bindiğimiz yerden bindim
(vayy be minibüs bile (hat anlamında) aynı olabilir bak)
minibüste yer yok
ayakta duranlara katıldım
tam bindiğim sırada kapı ağzı koltuklarında oturan iki teyze çekti dikkatimi
(artık bu teyzeler! konusunda şerbetliyim
nerde görsem tanıyorum)
ben basamakları çıkarken sanki böyle birşey mümkünmüş gibi ellerini -o eller sanki uzayıp benim omzuma erişebilirmiş ve beni hooop diye minibüse bindirebilirmiş gibi- bana doğru uzatmalarından anladım
ben her zamanki gibi bindim minibüse
onların ellerini koyduğu ama ben binince yaslanayım diye ellerini çektikleri demirlere yaslandım
şoför ile ön yan sıra arasındaki bozuk para gözü önü bir kıçımlık yerinde oturan güzel genç kadına 2 tl verdim, "uzatır mısınız?" diyerek
o güzel genç kadın 250 kuruşu geri verirken kalkıp bir kıçımlık oturma yerini de bana verdi
ben de teşekkür edip kuruldum
ordan eve kadar beni kesti teyzeler
yüzlerinde olabilecek en sevecen, en mülayim bakışlar
bizim ev sizin de malumunuz hayli uzaktır minibüse bindiğim yere
eve gelesiye minibüs boşaldı
ben bir kıçımlık yerden ön yan yere terfi ettim
ama teyzeler hala yerlerinde 
hala mırıl mırıl benim mükemmel bir hayat geçirmem için duları terennüm etmekteler
evin oraya geldik
şoföre söyledim 
minibüs durdu
ineyazdım
o esnada teyzelerden birisi de benden 50 metre filan sonra ineceğini beyan etti şoföre
telefonda konuşan şoför bunu duymadı sandı telaşlandı
ben de inmeden önce teyzenin ineceği yeri şoföre anımsattım
sen misin hatırlatan
merdivenlerden (ki hepi topu 2 basamaktır) inerken ellerimden tutup öyle hayır dualar öyle güzel dilekler dilediler ki benim için süperman olup 40.000 sefer dünyayı turalasam daha o dua ve dileklerin çeyreğini belki karşılamış olurum o teyzelerin
40 yıl küsur gündür her gördüklerinde yüzüme tüküre tüküre bana hayır dualarını eksik etmeyen tüm o teyzelerin yüzü suyu hürmetine yaşıyorumdur belkide kimbilir!


#anavarrza

24 Ekim 2013 Perşembe

40 mumdur !

Mumu üflüyorüm
Bir daha yakıyor Bülent
Tek mum var
O halde 40 defa söndüreceksin ben de 40 defa yakacağım her seferinde diyor
Altı veya yedincide bitiyor ama mum üfle mum ateşle seromonisi

Pasta aradık ama bulamadık diyor Gökben
Annem (Nimet yengem) o nedenle irmik helvası yaptı diye ekliyor
Ben irmik üstü tek mumu üfleme gayretlerinde sona gelmiş iken

İrmik helvasını doğum günü pastası niyetine dağıtmaya girişiyor kızlar
Köydeki avluda bana özel hazırlanan doğum günü partisinde solumdan sağıma (kendim dahil) kim var kim yok not alıyorum htc x one'ıma ileride belki tutar yazarım kimbilir diye

Ekip şu şekil
Betül, kucağında Defne, Gökben, Gökçen, Aylin, Senay, kucağında İpek, Mesut, Bülent, Murat, Mert, Bülent (bostan), Sonay ve ben

Doğum günü irmik helvam yenilirken saz üstadımız Bülent (bostansız) ağır bir hava çalmaya başlıyor
O bitiyor başka bir ağır havaya geçiyor
İtirazlar yükseliyor neşeli bir hava çalması üzerine
Yok diyor adam, şimdi oynağa geçersek geri dönemeyiz, bir süre böyle gidelim

Zaten irmik helvalı başlayan kutlama iyice belli ediyor kendini
Yoksa ben I see dead people olmayayım lan diyorum
Gülüşüyoruz

Yok ama diyorum sonra
Zaten doğum günüm gece 00:00'da başlayacak
Bizse daha 16 ekim'in güneşini yeni batırmış durumdayız
Bu irmik bu ağdalı havalar şu demek oluyor benim indimde
39 seneni bugün gömüyuoruz hep birlikte #anavarrza
00:00'dan sonra yeni bir hayat başlıyor senin için

Aylin'in ankara'nın bağları isteği gezi direnişi inadına binince çark ediyor bostansız Bülent
Ankara'nın bağları melodisine tımpırdatıyor bağlamadaki parmakları
Gökçen ve Aylin oynamaya başlıyor



Ben de o kareyi tutsak ediyorum telefonuma
Bir avluda 40 yıl cümlesi geçiyor içimden
Aylin, Gökçen ve ben
Bu avluda şaka maka 40 yılı aşmışız (tamam Gökçen tamam, senin daha 1 yılın var)

#anavarrza

23 Ekim 2013 Çarşamba

Yelken Sedat

Fizik tedavideyim
Adese, Mersin'de in, geç karşıya Özgür Yaşam Fizik Tedavi Merkezi'nde
Fatoş gene hışımı çıkarmış
O ara 3lü tahtayı yere koy, üzerinden adım adım sek alper hareketine geçmişiz
Bir elim de fatoşun elinde düşmemek için
Olabildiğinde elini sıkmama gayretimde var beri yandan
Daha geçen gün uyarmıştı düşmemeyim diye elini tutarken farkında olmadan elini acıttığımı
Kan-ter zaten fatoşla süregiden fizik tedavi seansımızın olmazı

Tam o anda karşımda bir adam
Dikmiş gözünü beni inceliyor ben tahta bariyerler üzerinden sekme gayretinde iken
Fatoş cevap veriyor adama, "Hastam hocam kendisi"
Adam bir şey sormuş değil
Halen bana bakmayı sürdürüyor
Başımla selam veriyorum sekme haretime ara vermeden
Fatoş her zamanki hareket sayımında
3,4,5 ..
10 olmadan diğer harekete geçmek yok

"Niye hiç gelmedin" diyor adam gülümseyerek
Soruyu bana soruyor
Benim kafamda, "Nereye hiç gitmedim lan ben?" sorusu ve onun daha meçhul cevabı

Aydınlanıyor derken konu
Adam, Mersin Yelken Sporu Federasyonu'ndan
Kendisi Mersin'de engelliler için yelken kulubü kurmuş
2 yıldır çalışmakta imişler
Niye hiç gitmediğim yer orası imiş
"Ne bileyim ben orda bunun olduğunu?" demiyorum tabi
Ben hala kan-ter içinde adım sektirmekteyim
Daha bunun tay tay yürümesi var
bi dur bir kalk şimdi dön adım at talimi var
O bitinde önce sırtüstü baldır öne, yüzüstü baldır alta elektrik yemesi var
Kondisyon bisikletinde ağırlaştırılmış modda 100'e kadar (takribi 10 dk sürüyor) pedal çevirmesi var

Sedat beyi telefonuma Yelken Sedat diye kaydediyorum
Bizim Fatoş halbukimsi o engelli yelken kulıubü sporcularına klasifikasyon puanı veren federasyon kurulu elemanı imiş
Tabi ben 2 yıldır tanıdığım Fatoş'a "Niye hiç demedin?" demiyorum

Yelken kulubune birkaç sefer gidiyorum
Belge neyin istiyor Yelken Sedat bey, iletiyorum
Lisans çıkması içinmiş
Ve fakat yelken görmüşlüğüm, bu konuda milim tedrisatım yok

Sürekli erteleniyor yelken eğitimi ve yelkenli ile mersin kıyıları talim terbiyesi
Şimdi ramazan sonra diyor yelken sedat bey
Şu bayram bi geçsin sonra diyor yelken sedat vey

Arada benimle birlikte 3 akadaşa bir haftalık teorik yelkenlide ne nerde ve yelkeni nasıl nereye eğitimi veriyor
Tam ahan da yelkenlilerle mersin sahil derken işi çıkıyor mersin sahil erteleniyor
O ertelemenin karı benim henüz denzilerde 20bin fersahlaşamadığım yelkenlilerle (bizimkilre 1.4 m deniyor) tanışmam oluyor
Hayli fiyakalı görünüyorlar ben karşılarında soda içerken

İşte o yelken sedat bey (arada beylikten abiliğe terfi ettirdim tabi) aradı az önce (23.10.13 çarşamba 14:55)
Dediği aynen şu
"Tolga selam
Kayseri'den kayak takımı geldi
10 gün eğitim yapacaklar
Sen de katılmak ister misin?"

Zamanını soruyorum
Perşembe başlıyor, sabah 9'da burda ol diyor
İlk gün teori tekrarı
Ardına deniz üzerinde devam edilecekmiş
Olur diyorum
Sonra kendi halime dönüp düşünüyorum

Kayak takımı mı?
Kayseri mi?
Kayak Takımı ne demeye Yelkenli Eğitimine Mersin'e gelsinki?

#anavarrza

19 Ekim 2013 Cumartesi

Bayram Namazı

"Sen gelecek misin namaza?" demişti Yaşar dayım arefe günü
"Elbette" diye yanıtlamıştım

Bayram sabahı uyandığımda köy imamının sesi tüm köyde yankılanıyordu
"Kaçırdık namazı tühh be" duygusu ile yatakta uzanmaya devam edeyim derken pencereyi tıklattı dayım, "Hadi acele et, abdestini hemen alıp camiye gel, geç kalacaksın yoksa" diyerek

Bir telaş kalktım
Banyoya gittim
Abdestin sırasını hepten unutmuşum gitmiş
Bu vardı, galiba bu da vardı, bu muhakkak vardı tahminleri ile oramı buramı ıslatmaya başladım
En son, eh artık gerisi allah kerim diyerek çıktım evden

Zaten köy camisi bizim eve yakındır
Bizim ev, bi yanı köy mezarlığı, onun bi yanı da köy camisi



Hocanın sesi artık artık namazın başlayacağını belirtiyordu
Cami avlusuna girdim, alelacele botlarımı çıkardım, değneği cami kurnasının orda bırakıp caminin kapısını açtım

Namaz başlamıştı bile
Kapıyı açtığımda birde ne göreyim adım atacak yer yok
Ne sağda bir secdelik yer var ne solda
İyi madem diyip cami kapısının eşiğinde kıyama durdum
Normalde namazı oturarak kılarım
Ama kapı eşiğinde olunca sağ omuzumu cami duvarına yaslamamın da güvencesi ile ayakta kalmaya karar verdim
Tüm sureleri de unutmuşum tabi
Bayram namazı kaç rekat deseler apışır kalırım
Bizim köylünün %80'i de benim gibi zaten düşüncesinin rahatlığı ile etrafı kolaçan şekil namaz kılmaya devam ettim
Kıyamdalar mı ben de kıyamdayım
Rüku da mı sıra, all right tüm müminler
Secdeye mi varıyoruz, ok abiler şeklinde namazımızı tamamladık

Diyanetin tüm imamlara gönderdiği "bu sene müminlere bu okuna" taammümnamesinin ardından bildiğim tek yer olan Fatiha süresini de okuyup bayram namazını tamamladık

Cemaati müslimin camiden çıkmaya yeltendi ama kapı eşiğinde benim olmamdan mütevellit az biraz beklemek zorunda kaldılar



Camiden çıkınca arkadaşlar ile sarıldık sarmaştık bayramlaştık
Cami avluısunun dışında ise bayram namazlarının en hoşuma giden iki geleneğinden biri olan sıra ile tüm cemaat ile bayramlaşma seramonisine geçildi
Avludan ilk çıkan caminin dibinde bekler sonra çıkan onunla bayramlaştıktan sonra yanında saf tutar, böyle böyle sıra uzar ve sonunda bayram namazını kılan herkes birbiri ile bayramlaşmış olur

Daha sonra bayram namazlarının en hoşuma giden diğer geleneğine sıra gelir
Camiden çıkan tüm cemaat köy mezarlığının önünde diz çöker ve ölmüşlerinin ruhuna dua etmeye başlar



Bayram benim için bu duadan sonra, anneannemle de bayramlaştıktan sonra başlar

#anavarrza

Şoooo Çinko

Bayram hikayelerine Cemil Dayım'ın başlattığı "Şooo Çinko" ile start verelim bari

Köyde, avluda oturuyoruz
Mert, ben ve Cemil Dayım

Mert'in, Ceyhan'daki evden getirdiği biri bildiğin odundan diğeri teknolojik bokpisürlü iki sapanla oto boka atışlar yapıyoruz
İki sapan olduğu için sıra sende sıra bende telaşı da yok
Bi o atıyor bi ben arada Cemil dayım

Bir ara dayım, "Tamam güzelde şoooo çinkoyu vurabilir misiniz?" dedi evin ikinci katı (bize göre) sağ köşesini boydan boya kaplayan çinko çatı kaplamasını işaret edip

Şoooo çinko evin sağ üst katının yan köşelerinde bulunuyor

Oldum bittim hedefle, amaçla, kilitlenmekle aram iyi olmamıştır
Hilafsız 20 atışımdan belki biri çinkoyu ya buldu ya bulmadı
Mert'in de 10 yaşının verdiği hayat erkenciliği ile benden aşağı kalır yanı yok
Cemil dayım neden sonra sapanlardan birini bi aldı taşı sallandırması ile şoooo çinko'nun sesinin uzaktan gelmesi bir oldu

Baktım olacak gibi değil
Çamura yattım ben de

"Dayı, sen şoooo çinko derken, şu çinkoyu belirtmiş olmayasın"

Cemil dayım altta kalır mı
"Lan "şu" derken yakındakini, "şoooo" derken de uzaktakini belirtiriz
Hem Çeçenler "şu" demez, "şooo" der"

Bu "şoooo çinko" deyimi tüm bayram dilimizden düşmedi

2013 Kurban Bayramı'nın isim tamlamasıdır, "Şoooo çinko"
Arz ederim

#anavarrza

* Niyeyse sapanların fotoğrafını çekmemişim, kendime not: çehov abimin buyurduğu "sahnede yer alan tüfek oyunun bir yerinde mutlak patlar" tümcesini yazıya uyarla, yazacağın her şeyi önceden kur, görüntüsünü de "neme lazım" cihetinden al